İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatlarıyla Suriye'de bugüne kadar ulusal sivil toplum kuruluşları ve diğer destekçilerle beraber 116 bin briket evin yapımını AFAD'ın koordine ettiğini belirtti.
AAtölye'de Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk olan Yerlikaya, gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.
Balıkesir'in Karesi ilçesinde patlayıcı üreten fabrikadaki patlamanın ardından Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ekiplerinin ivedilikle olay yerine ulaştığını belirten Yerlikaya, patlamada 12 işçinin hayatını kaybettiğini, 4 işçinin yaralandığını bildirdi.
Konuyla ilgili soruşturma başlatıldığını aktaran Yerlikaya, vefat edenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diledi.
- "Göç politikamız hep insani ve vicdani oldu"
Yerlikaya, Suriye ile ilgili 8 Aralık'ta tarihi bir gün yaşandığını dile getirerek, Suriye'de 61 yıllık Baas rejiminin çöktüğünü ve Beşşar Esed'in Rusya'ya kaçtığını söyledi.
Esed'in kendi halkını sığınmacı, mülteci durumuna düşürdüğünü ifade eden Yerlikaya, "Ne gariptir ki artık şu anda kendisi de Rusya'da sığınmacı, mülteci durumuna düştü ama kaçarak. Nasıl kaçarak? Geride gözyaşı bırakarak." dedi.
Yerlikaya, 2011 yılından itibaren Suriyeli göçmenlere yönelik göç politikalarının hep insani ve vicdani olduğunu belirterek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Zalimin karşısında, mazlumun yanında yer aldık ve tarihte biz hep doğruların yanında bulunduk." ifadesini anımsattı.
Göç politikalarıyla insani ve vicdani olmayı, medeniyet değerlerine bağlı kalmayı, ulusal ve uluslararası hukuka riayet etmeyi, vicdanlarını ve kalplerinin sesini dinlemeyi önceliklendirdiklerini anlatan Yerlikaya, "Bunun karşısında olanları da biliyorsunuz, biz 'Tarihte doğru noktada, doğrularla birlikte, haklılarla, mazlumlarla bir oluruz, olduk, olmaya da devam edeceğiz' derken, maalesef bugün ülkemizde siyaset yapan birilerinin de bunun çok karşısında olduğunu gördük. Daha 8'inde bile yani Suriye'nin özgürleştiği, Esed'in kaçtığı daha belli değilken, o haber ilk gelirken bile Esed'le görüşülmesi gerektiğini söyleyenler de oldu." ifadelerini kullandı.
Yerlikaya, "Suriye'nin özgürlüğünü kazanmaları tüm dünyada ve biz de gerçekten bir sevinçle karşılandı. Bu da tabii artık geriye doğru bakıldığı zaman tarafın doğru mu, yoksa yanlış yerde mi olup olmadığını gösterecektir, artık bunu aziz milletimiz değerlendirecektir diye düşünüyorum." dedi.
- "Böyle işkence yapılan yerlerin olmasından büyük utanç duyuyoruz"
AFAD'ın Sednaya Hapishanesi'nde gerçekleştirdiği arama kurtarma çalışmalarıyla ilgili soruya ilişkin Yerlikaya, şu yanıtı verdi:
"Aslında Sednaya ile ilgili oradan bir talep geldi. Onlar arama kurtarma ile ilgili çalışmalarını tamamladıklarını ancak tatmin olmadıklarını çünkü ellerinde bizde olduğu gibi sismik radar, duvar ötesini gören teknik üst teknolojik cihazlarla ilgili envanterlerinin olmadığını, bu noktada AFAD'dan yardım istediklerini belirttiler. Biz de 123 arkadaşımızı AFAD Başkanımızın koordinasyonunda oraya gönderdik. 43 araç, 4 arama köpeği hemen akabinde oraya gitti.
Şam'daki büyükelçimizle irtibata geçildi biliyorsunuz. 8'inde Suriye özgürleşti, 4 gün sonra Suriye'de Şam'da Büyükelçimiz Burhan hocamız görevine başladı, Sayın Cumhurbaşkanımızın ataması ile ve 47 kilometre uzaktaki Sednaya'da önce binanın içerisinde, binanın dışında o 1,5 kilometrekarelik yerleşkede güvenli olan yani mayınla tuzaklamanın olmadığı o 70 dönümlük arazinin içerisinde gerçekten hassas arama yaptılar. Giden arkadaşlarımız da en donanımlı olan arkadaşlarımızdı, ekipler herhangi bir toplu mezar, cezaevinde herhangi yaşayan, henüz bulunamamış bir kişiye de rastlamadı. Bunu da kamuoyunun önünde açıkladılar."
Hemen hemen her gün Sednaya ile ilgili yeni bilgilerin keşfedildiğini söyleyen Yerlikaya, "Orası bizim bildiğimiz anlamda bir cezaevi değil. Bu zaman diliminde, dünyada, hemen yanı başımızda böyle işkence yapılan yerlerin olmasından da biz gerçekten insanlık adına büyük utanç duyuyoruz." dedi.
- Suriye'ye insani yardım
Suriye'ye dönüşlerde sivil toplum kuruluşları ile nasıl bir işbirliği yürütüldüğüne ilişkin soru üzerine, Bakan Yerlikaya, AFAD'ın dünya genelinde kendini ispatlamış, marka değeri çok güçlü olan bir kamu kuruluşu olduğunu ifade etti.
Göç dalgasının kaynağında kontrole alınması yönünde gerçekleştirilen çalışmaları anlatan Yerlikaya, şöyle devam etti:
"Güvenli bölge Fırat Kalkanı, Barış Pınarı, Zeytin Dalı ve İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'ndeki gibi toplamda 6-7 milyona yakın insanın yaşadığı bu bölgede insanların tutulması için yine Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla bugüne kadar ulusal sivil toplum kuruluşları ve diğer destekçilerle beraber 116 bin briket evin yapımını yine AFAD koordine etti. Şu anda orada 110 bin aile yaşıyor. Dün Kabine Toplantısı'nda Sayın Cumhurbaşkanımız bizi, buradan gönüllü, güvenli dönecek olan Suriyelilere briket evler yapmayla ilgili talimatlandırdı, sivil toplum kuruluşlarımızla beraber."
AFAD'ın son 15-20 gün içerisinde TMO'dan temin ettiği 316 tır unu bölgeye gönderdiklerini belirten Yerlikaya, "Biz 571 tır da yine bizim kendi STK'larımızla birlikte gönderdik. AFAD'ın koordinasyonda Suriye'nin içindeki il, ilçe, köylerde, kırsalda yaşayan ihtiyaç sahibi insanlara yardım yaptık. AFAD'ın yapmış olduğu yardımlarla ilgili bizim bunu koordine edebilmek için 2017 yılında 66 bin 200 metrekarelik bir alanda Suriye'nin kuzeyinde, hemen Kilis'in karşısında Çobanbey'de lojistik merkez yaptık, burada 1 yılda AFAD'ın koordinesinde 1 milyon gıda kolisi 110 bin 400 ton un yardımı yapıyoruz." dedi.
Göçün kaynağında durdurulmasının önemine işaret eden Yerlikaya, briket evlerin inşası ve orada gerçekleştirilen hizmetlerle 2017'de güvenli bölgelere gönüllü, güvenli ve onurlu dönüşlerin gerçekleştirildiğini kaydetti.
(Sürecek)