HABER/Ludwigshafen -Mehmet Çalay - IGMG RNS Bölgesi eğitim başkanlığının beşincisini düzenlediği eğitimciler semineri Ludwigshafen bölge merkezi konferans salonunda eğitimcilerin, eğitim başkanlarının, hoca efendilerin ve şube eğitim komisyonlarının geniş katılımlarıyla gerçekleştirildi.
Program Worms Fatih eğitim merkezi Ümmü Mektum kurs öğrencisi Yasin Dalyan´ın okumuş olduğu açılış Kuranı Kerımi ile başladı. Göngör Özcan’ın takdimi ile RNS bölgesi eğitim başkanı Musa Dursun yoklama ve selamlama konuşması yaparak katılım sağlayan herkese teşekkür etti.
Dursun eğitim konusunu bölge olarak çok önemsediklerini eğitim merkezlerindeki her çalışmayı desteklemek için hazır olduklarını ifade ederek yapılan başarılı çalışmaları tebrik etti´.
Worms Fatih eğitim merkezi semazen grubu mükemmel bir gösteri sundular. Kısa bir selamlama konuşması yapan IGMG RNS Bölge başkanı Şerif Aslanda bu programın oluşmasında emeği geçenlere teşekkür ederek tebrik etti.
Aslan “Eğitim teşkilatımızın olmazsa olmazlarındandır.Buralarda çocuklarımıza her konuda sahip çıkmak zorundayız. Zira malesef çocuklarımızla ilgilenmezsek birçok tuzaklar evlatlarımızı bekliyor. Bundan dolayı gençlik teşkilatlarımız eğitim merkezlerimiz çok yönlü çalışmalarını sürdürmektedir ve hepimize sorumluluklar düşmektedir´ ´dedi.
Daha sonra şube eğitim başkanları adına Bilal Sevinç ve eğitimciler adına Enes Ulus bilgilendirme konuşması yaptılar. Hasretim İlahi grubunun güzel ilahilerinin ardından günün konuşmacısı Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinden Prof.Dr.Yasin Pişkin Kuranda karakter inşası adlı seminerini sundu.
Pişkin seminerinde şunlara değindi:
“Modern çağda ulvi yönelişini kaybeden insan, tarihte yaşanan cahiliye devirlerini aratacak derecede özünden kopmuş, Yüce Yaratıcı'nın bahşettiği erdemleri elinin tersiyle bir kenara itmiş, süfli hedefleri doğrultusunda inşa ettiği profan dünyada nefsi ve şeytanıyla baş başa kalmış ve böylece dünyayı kendisine zindan etmiştir. Artık insan, içine düştüğü bu buhrandan kurtulmak için özeleştiri yapmak, kendisini yeniden tanımak ve tanımlamak, maddî ve manevî varlığını; olumlu ve olumsuz yönlerinin farkında olarak en sahici ve samimi bir biçimde yeniden inşa etmek zorundadır. Bunu yaparken de kendisini bir amaç doğrultusunda yaratan, onun zafiyet ve erdemlerini en iyi bilen Yüce Yaratıcı'nın hakikat çağrısı olan Kur’an’ın ışığında hareket etmek mecburiyetindedir.”