Eğitimci Yazar Ahmet Yılmazoğlu’nun kaleminden: En Güzel Lütuf: Yumuşak Huylu Olmak

Bismillah ile ... Yazıma Efendimiz döneminden bir hatıra ile başlamak istiyorum. Bahreynli Münkız bin Hibban ticaret amacıyla Medine'ye gelmişti. Efendimizi tanıyınca müslüman oldu. Efendimiz bir davet mektubu vererek kabilesine götürmesini istedi. Fakat Münkız, mektubu kabilesine vermekten çekindi. İbadetlerini evinde gizli yapmaya başladı. Hanımı bu halini babası Abdullah bin Avf'a haber verdi. Abdullah bin Avf damadı ile görüştü. Efendimizin verdiği mektubu okudu. Kalbine İslam sevgisi düştü ve Müslüman oldu. Mektup kabilesine okununca onlarda müslüman olmayı arzu ettiler. Bir heyeti Medine'ye göndermeye karar verdiler. Heyet Medine'ye gelince bir an önce Peygamberimizi görmek için Mescid-i Nebi'ye koştular. Yalnız Abdullah bin Avf öyle davranmadı. Temizlendi, yeni elbiseler giydi. Kokular süründü.

Onun bu hali Efendimizin çok hoşuna gitti. Efendimiz: - "Kendiniz ve kavminiz adına bana biat ediyor musunuz "? Evet dediler. Abdullah bin Avf ise: - Biz kendimiz adına biat ederiz. Kavmimiz adına söz veremeyiz. Sadece bize dini anlatacak bir eğitimci gönderin demişti. Bu hal Efendimizin çok hoşuna gitti ve : - Sende Allah'ın sevdiği iki özellik var. Yumuşak huyluluk (hilm) htiyatlı olmak (teenni) buyurdular. Abdullah bin Avf (ra): Bu özellik bende eskiden beri mi vardı, yoksa yeni mi oldu ? deyince Efendimiz - Eskiden vardı buyurunca; Beni sevdiği iki özellikle yaratan Allah'a hamdolsun dedi. Can dostlarım ! Yumuşak huyluluk Allah'ın sevdiği ve kulunda görmek istediği en güzel lütuftur. Allah'ın güzel isimlerinden biri de "HALİM"dir. Rabbimiz kullarına karşı son derece yumuşak, merhametli davranır. Hemen gazaplanmaz ve kullarına mühlet verir. Bu özelliğin kullar tarafından da benimsenip en güzel huy olarak göstermelerini ister.

Efendimiz (sav): "Allah halîmdir, hilm sahibi insanları sever. Sertlikten dolayı vermediği kazancı yumuşak huyluya verir". [İbni Mace 3688]

Hilm, peygamberlerin sıfatlarından biridir. Efendimiz insanların en yumuşak huylusu idi. Öfkelenmez, öfke ve kızgınlığa yer vermezdi. Bütün kaba davranmalara karşı yumuşak davranan o kainatın efendisinin biz ümmetine de yumuşak huylu olmak yakışır. Yumuşak huyluluğun zıddı olan kabalık ve öfke, insanları incitir. Nefret etmelerine dağılmalarına yol açar ki; bu davranış müslümanla bağdaşmaz. Kabalık kötü bir huydur.

Lokman Hekim şöyle der: - "Evladım ! Üç şey üç şeyle bilinir: - Hilm, öfke anında, - Şecaat, harp meydanında, - Kardeşlik, ihtiyaç anında" .

Üstelik yumuşak huyluluk öfke ve hiddete kapıldığımızda, aklımız yerine duygularımızla hareket etmeye başladığımız hassas anlardır. Böyle anlarda nefsimizi dizginlemek büyük olgunluk ister.

Efendimiz (sav)de: "Yiğit, güreşte rakibini yenen kimse değildir. Asıl yiğit, kızdığı zaman öfkesini yenen kişidir." [Buhari, edeb 76]

Yumuşak huylu olmak, öfkeyi yenme, hatayı bağışlama özellikle şahsımıza karşı işlenen suçlarda önemlidir. Şahsımıza yapılanlara karşı yumuşak huylu olmak üstün ahlakın gereğidir. İntikam alma yolunu değil, affetme yolunu seçmek üstün ahlaklı müslümanın özelliğidir. Gücü yeterken bağışlamak en büyük meziyettir.

Yine Efendimiz (sav): "Yumuşak huyluluktan nasibi olana, hayırdan da nasip verilmiştir. Yumuşak huyluluktan nasibi olmayana da hayırdan mahrum bırakılmıştır." [Tirmizi, Birr 67/2013]

Bununla birlikte yumuşak huylu olmanın da bir ölçüsü vardır. Zulme boyun eğmek veya İlahi emirlerin çiğnenmesine müsamaha göstermek asla doğru değildir. İyilikle kötülük elbette bir değildir. Kötü bir hareket, kaba bir söz insanları birbirine düşman eder. Kötü huyları iyi huylarla önlememiz gerekir. Bize yakışanda budur. Öfkelenenlere ve kaba davrananlara sabrederek, yumuşak huylu davranarak ancak kötülüklerle başa çıkabiliriz. Yumuşak huyluluk ve tatlı bir söz bizleri birbirimize yaklaştırıp kaynaştıracaktır. Şüphesiz bu üstün mertebeye ancak gerçek müminler ulaşabilir. Efendimizin ahlakı ile ahlaklananlar başarabilir.

Bir kelamı kibar da: "İyiliğe karşı iyilik, Her kişinin kârı. Kötülüğe karşı iyilik, Er kişinin kârı."

Dostlarım ! Yumuşak huylu olarak peygamberlerin ahlakı ile ahlaklanalım. Allah'ın sevdiği, hayırlı bir kul. Sevgili peygamberimizin hoşnut olduğu hayırlı bir ümmet olmak istemez misiniz ? Yazımızı şu dua ile bitirelim : Allah'ım Bizi öfkemize mağlup etme. Bizlere yumuşak huylu olmayı ve hoşgörülü davranmayı nasip eyle. Amin. Selam ve dua ile ...