Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Ahmet Başar Şen, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) ile vize serbesti sürecinde en kısa zamanda sonuç almayı arzu ettiklerini belirterek, iş insanlarının Almanya’ya gelişlerinde vize sorunuyla karşılaşmalarını istemediklerini söyledi.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Avrupa'daki MÜSİAD şubelerinin yönetim kurullarının bir araya gelerek deneyimlerini paylaştığı ve yeni stratejik hedefler belirlenmesine yönelik yıllık toplantılar serisi kapsamında Berlin'de "MÜSİAD Avrupa Genel İdare Kurulu Gala Yemeği" düzenledi.
Şen, programda, Türkiye ile Almanya'nın iyi ekonomik ilişkilere sahip olduğunu ifade ederek, "Almanya ülkemizin önde gelen ticaret ve yatırım ortaklarından biri olmayı sürdürmektedir." dedi.
Konuşmasına Irak'ın kuzeyinde Pençe-Kilit Harekatı bölgesinde şehit olanları anarak başlayan Şen, "Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralı kahramanlarımıza acil şifalar diliyoruz. Allah bir daha böyle musibetler vermesin diyoruz. Allah teröristlerin üzerine lanet yağdırsın diliyoruz. İnşallah bu terör belasıyla en kısa zamanda kökünü kurutup başa çıkmış olacağız, son vermiş olacağız. Şehitler ölmez, vatan bölünmez." ifadelerini kullandı.
Türkiye ile Almanya arasında her alandaki yakın ilişkilerin 2023 yılında daha da pekiştiğini vurgulayan Şen, kasım 2023’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Almanya ziyaretleri vesilesiyle iki ülke arasında işbirliği imkanlarının en üst düzeyde ele alındığını, geleceğe yönelik projeksiyonlar yapıldığını ve perspektifler üzerinde kararlar alındığını anlattı.
Şen, "Almanya'da yaşayan 3,5 milyon insanımız, her yıl olduğu gibi 2023'te de Almanya'ya her alanda değer kattı ve Almanya ile ilişkilerimizin temeli olan beşeri bağlarımızı daha da güçlendirdi.” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin İhracatta birinci, ithalatta ise üçüncü sırada yer alan Almanya ile dış ticaret hacminin 2022 yılında 50 milyar avronun üzerinde olduğunu belirten Şen, "2023 yılında üzerine 1-2 milyar avro daha koydu. Hem devlet temsilcileri ve hem de özel sektör temsilcileri olarak karşılıklı ticaret ve yatırım hacmimizi artırmak için el ele birlikte çalışıyoruz. Çünkü hala kullanılmamış çok büyük potansiyel mevcut." değerlendirmesinde bulundu.
Şen, Almanya'da Türk toplumunca kurulmuş ve faaliyet gösteren irili ufaklı 100 bin civarında işletme bulunduğunu anlatarak, bunların 500 binden fazla kişiye istihdam sağladığını ve 50 milyar avronun üzerinde ciro yaptıklarını kaydetti.
Büyükelçi Şen, "Alman istihdam ve ekonomisine Türk insanının yaptığı katkılar artarak devam ediyor." dedi.
Kovid-19 pandemisi nedeniyle önce tedarik zincirlerinin kesintiye uğradığını ve "pandeminin etkileri ortadan kalkıyor" derken Avrupa'nın ortasında çıkan savaş sebebiyle arzda talepte dalgalanmalar, üretimde sıkıntılar meydana geldiğini anlatan Şen, "İşte tam da bu noktada Türkiye, tedarik zincirinde önemli roller üstlendiği gibi ileride küresel bir potansiyel olarak ortaya çıkıyor. Daha da fazla çıkmaya devam edecek." diye konuştu.
Son zamanlarda şirketlerin "friendshoring (ticareti ve yatırımı dost ile yap)" ve "nearshoring (tedarikini ve yatırımını yakın coğrafyadan yap)" seçeneklerini giderek daha fazla değerlendirmeye başladığını ifade eden Şen, Türkiye'nin küresel ekonomideki değişikliklere hızlı tepki verme kabiliyetine sahip olması ve ülkenin daha kısa teslimat süreleri sunması nedeniyle başta Almanya olmak üzere Avrupa ile yeni iş birliği fırsatlarının ortaya çıktığını kaydetti.
Şen, uluslararası planda büyük miktarda daha kısa teslimat süreleri ile üretim yapan Türk ekonomisinin Avrupa için tedarikte bir numaralı ülke potansiyelini taşıdığını belirterek, şunları söyledi:
"Günümüzde enerji güvenliği, kaynakların ve tedarik yollarının çeşitlendirilmesi, yenilenebilir enerji, sürdürülebilir ve iklim dostu ekonomi her zamankinden daha önemli hale geldi. Enerji hatlarının merkezi ve transit ülkesi konumundaki Türkiye jeostratejik konumu ile Avrupa'nın ve dünyanın enerji güvenliğinde de hayati bir rol oynamaya başladı. Bu gerekçeler Almanya ile işbirliği için yeni fırsatları da beraberinde getirmektedir. MÜSİAD'ın Türkiye'de ve Almanya'daki değerli üyeleri olarak sizler, bu fırsatların hayata geçirilmesi ile ikili ticareti ve karşılıklı yatırımları daha da artırmak için çok önemli katkılarda bulunmaktasınız, eminiz ki daha da bulunacaksınız."
- Gümrük Birliği'nin güncellenmesi
AB ile Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilerin daha da güçlendirilmesi için Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği'nin güncellenmesinin şart olduğunu vurgulayan Şen, şöyle konuştu:
"Avrupa'nın ayrılmaz bir parçası ve AB'nin de aday ülkesi ve en önemli ortaklarından biri Türkiye. 1995'ten beri geçerli olan Gümrük Birliği, Türkiye-AB ilişkilerinin en önemli zemini ve Türk ve Alman işadamlarının ekonomik faaliyetlerine temel oluşturan katkı sağlayan bir unsur. Ancak ekonomik ilişkilerimizi daha da güçlendirmek için Gümrük Birliği'nin modernizasyonu artık bir şart haline gelmiştir. Bu konuda Almanya’nın desteğiyle önümüzdeki aylarda bazı adımların atılmasını ve bazı gelişmelerin sağlanmasını bekliyoruz."
- "Vize kısıtlamaları ticari ve yatırım ilişkilerine engel oluyor"
Ahmet Başar Şen, Türk iş insanlarına yönelik vize kısıtlamalarının Almanya ile Türkiye arasındaki ticari ve yatırım ilişkilerine engel olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Ne yazık ki vize kısıtlamaları iş insanları için halen büyük bir engel teşkil ediyor. AB ile vize serbesti sürecimizde en kısa zamanda sonuç almak istiyoruz. Almanya'da yatırım yapan firmalarımızın daha ülkeye gelişlerinde, iş insanlarımızın bu ülkeye girişlerinde bu tür sorunlarla karşı karşıya kalmalarını artık istemiyoruz.
Vize kısıtlamalarının yanı sıra, ulaştırma/lojistik sektörünün sorunları, ihracat lisansları meseleleri, Almanya'da banka hesabı açtırmak ve firma ihtilafları bağlantılı meseleler dahi başlıca sorunlar olarak önümüze çıkıyor. Neticede iş insanlarımız ve Türkiye’nin ekonomisi bakımından hakkaniyetli olmayan durumlar ortaya çıkabiliyor. Bazıları ikili düzeyde, bazılarınız AB düzeyinde ele aldığımız söz konusu sorunların çözümüne yönelik olarak da biz Almanya’da Alman muhataplarımızla farklı vesilelerle görüşmelerimizde görüşlerimizi, argümanlarımızı aktarıyoruz. Bu konularda da yakın zaman gelişme olmasını bekliyoruz."